12 Eylül 2009 Cumartesi

GEL DİABETA


Jel DIA-ß’in orijinal formülü Rusya Sağlık entitüsü tarafından geliştirilmiş olup Jel DIA-ß hiyaluronik asidi insan derisinde bulunan hiyaluronik asit ile uyumludur. Doku bütünlüğünün bozulduğu durumlarda Jel DIA-ß içeriğindeki hiyaluronik asit ve D-panterol poliyet CA, Hücre rejenerasyonunu uyarır, metabolizmayı düzenler. Jel DIA-ß formülü metabolizmayı ve cilt yaralanmalarının rejenerasyonunu stimüle eden hiyaluronik asit ve D-pantenol poliyet CA, triethanolamin Kotan CG ve saf su içerir. · Granülasyon oluşumunu sağlar ve epitelizasyonu stimule eder ve uyarır, · Mikroplara karşı etki sağlar. · Dokuların ve yaralı kısımların şişkinliğini azaltır. · Güçlü ağrı kesici bir etkiye sahiptir. · Kozmetik olarak yara izlerinin giderilmesini sağlar. DIA-ß Jel’in Endikasyonları; · Trofik ülserler, · Zayıf granül özelliğine sahip yaralar, · Enfeksiyon yaraları dahil olmak üzere yumuşak doku ve deri yaraları, · Bası ülserleri (yatalak hastalardaki deri yaraları) Diabet hastalarının dikkatine; En iyi sonuç için DIA-ß tablet ve hızlandırıcı etkiye sahip collodial gümüş ile birlikte kullanılması önerilir.

DİAB TABLET



İçindekiler: MKS-234,4 mg (günlük ihtiyaç1), Kurutulmuş andıç otu rizomu 100 mg,Kuru orman gymnema sylvestre yaprağı özü 80mg, Kuru üzüm salkımı özü 40 mg, Glycyrrhiza bitki özü, Magnezyum sülfat 20 mg (günlük ihtiyaç 5), Meyan kökü özü16 mg, Çinko sülfat 8 mg (günlük ihtiyaç 50), Vitamin B6-1.6 mg, (günlük ihtiyaç 100) Gurmar (gymnema) Güneydoğu Asyada iyi bilinen ve iki bin yıldan fazladır hiperglisemiye neden olan hastalıkların tedavisinde kullanılan bir medikal bitkidir. Gurmar yapraklarının farmakolojik özellikleri, diyete bağlı kalınmaması durumunda bile kan glukozundaki günlük değişimleri (en yüksek noktalar) yumuşatan bir etkiye sahip gimnemik asidin varlığıyla belirlenir. Diyabet hastalığının ve onun komplikasyonlarının gelişmesinin dokulardaki büyük miktardaki serbest radikale ve lipit peroksidasyon ürünlerine bağlı olduğu genel olarak bilinmektedir. DIA R preparatının içindeki kök ekstresinin varlığı lipit metabolik dengesizliklerin yok edilmesini sağlamaktadır. Andızotu çiçeği özleri ise pankreastaki otoimmüm düzensizliklerini bastırır ve B hücrelerinin yok olmasını engeller.Bu özün etkisi 2002 yılında Japonyada bulunmuştur. Doğal antioksidantlardan biri üzüm yapraklarının özü sayesinde "oksit stresleri" ürünleri olan radikal ve oksidant işlemini söndürerek Diabet krizlerinin sıklığını azaltır. Meyankökü ekstresindeki flavonidler, triterpen saponozit ve glikozitler, kortikasteroit oluşumunu teşvik eder ve antienflamatuar ve antioksidan özelliklere sahiptir.



SPONGİLLA FORTE akne ve pigment lekesi tedavisinde Birden fazla biyolojik aktiviteye ve yüksek emici özelliğe sahip olan Spongilla Lacustris adlı tatlı su süngerinden özel yöntemlerle elde edilmiştir. Spongilla Lacustris yapısı, ağ şeklinde organik madde ( spongin) ile silis iğnelerinden oluşmuştur. Spongilla Lacustris etkisini, hafif ısınma, geçici deri kızarıklığı ile birlikte deride batma şeklinde gösterir. Spongilla Forte, akne oluşumunda rol oynayan dört patolojik faktörler üzerinde kuvvetli etkiye sahiptir. • Sebositlerin çoğalmasını durdurur. Böylece sebum üretimi azalır. • P. Acne mikroorganizmasının üremesini inhibe eder. Bunun sonucunda İltihap oluşumu ortadan kalkar veya azalır. • Gözenekleri tıkayan keratonoistlerin dökülmesini artırır. Spongilla Forte, güçlü anti enflamatuar özelliğe sahiptir. Akne Uygulamasında uzun süre kullanılabilir. Cildi tahriş etmez ve hassasiyet oluşturmaz. Spongilla Forte Uygulamasında; Silis iğneleri epidermisin üst tabakasına penetre olur ve normal restrotif yara iyileşme cevabını aktive eder. Uygulanan bölgede ortaya çıkan eritem görüntüsü derideki kan dolaşımının artmasından dolayıdır. Vasodilatasyon, akne lezyonlarının tedavisi açısından en önemli yoldur. Kan dolaşımı ile birlikte, canlı olmayan dokunun akne lezyonun debride eden ve inflamasyon ile savaşan inflamatuar hücreler ve faktörler taşınır. Artan kan dolaşımı, kistik, inançtı aknelerin çözülmesine yardımcı olur. Penetre olan silis iğnelerindeki bioaktif maddeler, akneye sebep olan faktörlerin etkisini yok ederek dermisin tedavisine yardımcı olur. Net etkisi; Dış deri tabakalarının değişimini hızlandırmak, porların kapanmasını azaltmak, Bilinen iritasyon fazı olmaksızın bakterial sayıyı ve enflamasyonu azaltmaktır. Spongilla Forte Uygulamasında; Akne lezyonlarının oluşumuna sebep olan ölü doku debride olur ( Gözenek tıkanması azalır) Enflamatuar hücreler ve faktörler enfekte olan bölgeye gelir. ( Bakteri sayısı ve iltihap azalır). Akne bölgesinde kan akımı hızlanır ve akne lekeleri kaybolur. Spongilla Forte Uygulamasında; Retinoid ve Benzoyl Peroksit ile birlikte kullanıldığında etkisini gösterme süresi uzar.

ANTİSELÜLİT JEL MASKE


SPONGİLLA plus LUMINARIA Selülite Karşı Jel SPONGİLLA plus LUMINARIA Selülite Karşı Jel Spongilla plus Luminaria içeriğindeki maddeler sayesinde yağı parçalar, depolanmış yağ birikimlerini dağıtır, toksinleri atar ve kan dolaşımını, hücrelerin metabolizmasını hızlandırır. Sonuç kapitone görüntü kaybolur. Vücudun selülit, çatlama ve atonik bölgelerle ile ilgili problemlerini giderir Üst deri dokusu pürüzsüzleşip, yağ depolanması ayarlanır. Hızlı ve etkili sonuç için günde bir sabah ve bir kez de akşam olmak üzere iki kez uygulanması önerilir. Vücuttaki fazla kilolar ve selülitlerden arındırmak için kürün yılda iki kez düzenli yapılması gerekir . Jel Bileşenleri SPONGILLA plus LUMINARIA Luminaria içerisinde bulunan biyojenik iyot ve büyük oranda vitamin kaynakları sayesinde, direkt deri yüzeyinde ve deri alt tabakasında metabolizmanın normal hale getirilmesinde yardımcı olurlar. Yüksek miktarda spongin içermesi birikmiş yağ tabakasının inceltilmesini sağlar ve kanın mikro sirkülâsyonunu destekler. Luminaria sekresyon sonucu deride biriken toksik maddeleri uzaklaştırır. Deri altı tabakada sıvı birikimini önler, deri yapısını destekler ve kan dolaşımı hızlandırır. Lenf drenajını düzenler ve dokuyu selülit oluşumundan korur. Spongilla: Hücrelerin kan dolaşımını hızlandırır ve oksijen al Kullanım Şekli: Jeli masaj yaparak derinin problemli bölgelerine 20–30 dakika süreyle uygulayınız. Daha sonra ılık suyla yıkayınız. Asla sıcak su kullanmayınız. Jel uygulandıktan sonra, uygulanan bölgede hafif ısınma, batma ve kızarlık 1- 2gün sürebilir. Bu durumda jeli kullanmayı bırakmayınız. Uygulamadan sonra moomiyo -balsam kullanarak rahatlama sağlayabilirisiniz. Uyarılar: Jelin mukoza membranlarına temas etmesinden kaçınız.

MOOMİYO Krem – Balzam Çok Yönlü Doku Onarıcı ve Antibakteriyel Her türlü cilt hasarında sizin yardımcınız ve destekçiniz olacak. Bir kere kullanın bir daha vazgeçemeyeceksiniz • Göğüs altı kıvrımlardaki doku hasarlarında • Sürtünen alanlarda
Moomiyo Krem – Balzam, yüksek kalitede 200 mg Sea – Buckthorn ( sea - Buckthorn) yağı ve özel arıtılmış Altay dağlarından elde edilmiş Moomiyo içerir. Moomiyo ve Sea - Buckthornun nemlendirici ve yara iyileştirici özelliklerine ek olarak doğal bileşen olan hiyaluronik asit, krem – balsamın etkisini güçlendirir.
Moomiyo,
Doğal biyolojik olarak aktif organik madde ve inorganik yapıda mikro ve makro elementlerden oluşmuştur. Moomiyo’nun içeriğinde; steroidler, fosfolipidler, reçine, ve reçinemsi maddeler-glisin, serin, alanin, lizin, arginin, lösin, tirozin, fenilalanin, glutamik asit ve aspartik asit, metiyonin, valin, triptofan gibi organik maddeler, okzalik asit ve sitrik asit gibi organik asitler, P, B1, B6, B12, vitaminleri, bakır, demir, çinko, kobalt, potasyum, kalsiyum, total fosfor, magnezyum, kalay, kadmiyum, molibden gibi inorganik maddeler bulunur.Moomiyoyu oluşturan doğal bileşenler insan vücudundaki birbiri ile ilgili olan olayların kontrolüne iştirak eder. Moomiyo doğal bileşenleri, spesifik olmayan vücudun korunma mekanizmasına ait faktörleri ( endojen interferonların ve doğal öldürücülerin üretimini indükler) ve immünitenin hümoral ve hücresel bileşenlerini, adaptif mekanizmaları ve onarım mekanizmalarının hızlanmasına yardım eder. Moomiyo antioksidan, membran koruyucu ve antifilojistik etkiye sahiptir. Bakteriyel enfeksiyonlara karşı organizmayı korur.
Sea – Buckthorn;
Dokuyu besleyen, canlandıran, yenileyen ve doku tedavi edicidir. Uzun zamandır doğu da kullanılırken son zamanlarda batı tıbbı tarafından da kullanılmaya başlanmıştır.
Sea Buckthorn yağı; yanık, güneş yanığı, yaralar, egzama gibi doku yaralarının iyileşmesini hızlandırmak ve ülserler, lezyonlar, erozyonlar ( aşınmaları)dahil olmak üzere mukoza membran koşullarını düzeltmeye yardım etmek için kullanılmıştır. Sağlıklı cilt metabolizması için gerekli olan besinleri içeren Sea Buckthorn kırışıklıklarla mücadelede, cilt kuruluğunda, iyi beslenmemekten kaynaklanan erken yaşlanma ile savaşmada yardımcı olur.
Sea Buckthorn yağının içeriğindeki cildin değerli ve nadir bileşenlerinden biri olan palmitoleik asit bulunur. Yanıkları ve yara tedavisinde değerli bir topikal ajandır.
Sea buckthorn bitkisinin eşsiz yağı, biyolojik olarak aktif ve iyileştirici özelliğe sahip yüzden fazla bileşen içerir.
Sea Buckthorn daki Tokoferol ( Vitamin E) miktarı çok yüksektir.
Calendula; sedatif, bakterisit, ağrı kesici etkiye sahiptir. Organizmanın enerji merkezi üzerine aromatöropatik etki gösterir.
Plantago (Sinir Otu); İçeriğinde bulunan silisyum ve taninler sayesinde kan damarlarının duvarlarını güçlendirici, iltihabı önleyici etki göstermektedir.
Hyaluronik Asit: Etkili nemlendirici özelliği olan doğal bir üründür. İntradermal bağ dokusunda bulunduğu için, nemi uzun süre muhafaza eder. Deri elastikiyetini güçlendirir
Kullanım şekli ve dozu
Etkilenen bölge üzerine dairesel hareketler şeklinde deriye iyice yedirerek uygulanır. Günde iki kere uygulama tekrar edilir.
Saklama Koşulu ve raf ömrü
Karanlık ve kuru yerde oda sıcaklığında saklanabilir.
Tüpün üzerindeki alüminyum folyo açıldıktan sonra 12 ay içinde tüketilmelidir

MOOMİYO Ayak ve Bacak Kremi



KAŞINTILARI VE KOKUYU ÖNLER
Moomiyo içeriğindeki özel maddeler sayesinde ayaklarda oluşan hasarı kısa sürede tedavi edilmesine yardımcı olur.

LEO SAÇ LOSYONU




LEO SAÇ LOSYONU+ Her türlü kellik problemlerinin tedavi aşamasındaki en önemli hususlardan birisi de, tahriş edici bir etkiye sahip harici ürünlerin kullanılmasıdır. Sıklıkla söz konusu ürünler alkol içerdiklerinden, bunların uzun süreli kullanımları, derinin kuruyarak dökülmesi ve bazı durumlarda da kaşıntı ve derinin tahriş olması gibi olumsuz durumlara sebebiyet vermektedir.
LEO, alkol içermediği gibi muhteviyatında seborrhea durumlarında derinin enfeksiyon kapmasına sebebiyet veren Pitirosporum Ovalae' ye mikro organizmalara karşı önemli derecede baktersit aktifliğe sahip kolloid gümüş içermektedir. Yüksek derece saç uzamasını sağlayan ve rejeneratif özelliklere sahip sarımsağın ekstraktif maddeleri ve sarımsağın aktif bileşenlerinin deriye hızlı ve güçlü bir biçimde nüfuz etmesini sağlayan geçirgen maddeleri bulunmaktadır.
Çocuklarda görülen bölgesel kellik durumunda tedaviye başlandığı andan itibaren bir buçuk ay içerisinde zarar gören bölgede saçların çıktığının ve subtotal alopesi hastalarında ise foliküler mekanizmanın canlandığı ve deride saçların uzamaya başladığı görülmüştür.
Total kellik durumunda da uzun süreli kullanım sonucunda pozitif bir sonucun alınmış olduğu görülmüştür. Difüze saç dökülmelerine maruz kalan hastalarda pozitif etki hemen ilk 12-14 gün arasında görülmekte olup, çok hızlı bir şekilde bir birbuçuk ay sonrasında da hızlı bir biçimde saç uzamaları tesbit edilmiştir. Tıbbi sağlık raporunda LEO losyonunun bir birbuçuk ay boyunca günlük olarak kullanılması sonucunda saçların uzadığı ve saç dökülmelerinde önemli ölçüde azalma görüldüğü tesbit edilmiştir.
İLACIN ETKİ ORANI - % 60 İLA % 90 ARASINDA DEĞİŞMEKTEDİR.
1.) Cocuklarda ve büyüklerde kellik proflaktif amacıyla kullanılır.
2.) Etki alanı 650 tür mikroorganizmayı kapsar.
3.) Saç köklerini yeniler, güçlendirir.
4.) Sedef sonunda saç derisindeki hasarlı bölgelerde kullanılır.
5.) Kontr-endikasyonları bulunmamaktadır.
6) Alkol içermez.
7) Kepeği yok eder.
8) Yan etkileri yoktur.
KLİNİK TESTLER
LEO adlı losyon, çocuk ve erişkinlerdeki sınırlı alopesilerin çeşitli formlarının haricen tedavisinde kliniğimizde kullanılmaktadır. Bu losyon, kolloid gümüş, sarımsaktan elde edilmiş maddeler ve aktif maddelerin deriden daha kolay penetre olmasını sağlayacak güçlendiriciler içermektedir. Çeşitli tiplerde alopesisi olan 256 çocuk kliniğimizde izlenmiştir. Bunların %70'inde fazlası 2-16 yaş arasındadır. Preparatın etkinliği çok yüksektir. Sınırlı alopeside bu losyonun 16 hafta boyunca kullanılması, olguların %86'sında saçların yeniden çıkmasını sağlamıştır. Yaygın alopeside (androjenik kökenli) ise, olguların %60'ında olumlu etki görülmüştür. Losyon, 186 olguda, yoğun saç kaybının önlenmesi amacıyla kullanılmıştır. İzlem dönemi boyunca, herhangi bir yan etki ve komplikasyon (deride kuruluk, subjektif duygular, hoş olmayan koku) bildirilmemiştir.
(Korotkiy N.G. Pro. Md. Baş araştırmacı. Doğal Bilimleri Rus Akademisi Başkanı.)
2005 Yılında Rusya Devlet Tıp Üniversitesi, Pediyatri Fakültesi'nin Deri Hastalıkları Bölümünde 526 hasta üzerinde yapılan testler; Circumscribed alopecia - etki oranı %86, Dıffuse alapecia - etki oranı %60. 2005 Yılında Rusya Devlet Tıp Üniversitesi, Dermatoveneroloji Bölümünde 86 çocuk hasta üzerinde yapılan testler Etki oranı - %89.
2006 yılında askeri tıp akademisinin deri hastalıkları kliniği tarafından 15 kişi üzerinde yapılan testler sonucunda etki oranı %68'dir. İLACIN ETKİ ORANI - %60 İLA %90 ARASINDA DEĞİŞMEKTEDİR.
Kullanım Şekli : Kullanmadan önce çalkalayınız. Günde 2 kez saç derisine (saçların seyrek olduğu yerlere) sürünüz. İstenilen etkinin sağlanmabilmesi için losyonun en az 1,5 ay kullanılması gerekmektedir. Saçlar, her gün sık kullanım amaçlı yumuşak ve konsantre olmayan şampuanlarla yıkanmalıdır. Sarımsağın saç derisine etkisi sonucunda kızarıklık ve yanma etkisi görülebilecek olup bu durum kan dolaşımının hızlanmasına göstergesi olduğundan endişe edilmemelidi